“Bir zamanlar ne kadar kötü kayınvalideler vardı, şimdi ise gelinler çok kötü”. Bu şekilde başlayan birçok konuşmayı bir mekanda oturmuş sohbet eden kayınvalidelerden duymak mümkündür. Bazen onların arasında bir köşede oturan ve susan bir kayınvalide vardır. O bir şey söylemez çünkü gelinin sever ve anlaşır. Bu tür kayınvalidelerin daha çok olması için peki ne yapabiliriz?
Anlaşmanın tek yolu karşılıklı olmasıdır ve önyargıları unutarak birbirimizi tanıma şansını vermek
Önemli olan kayınvalidenize ön yargılı olmamanız. Aranızdaki ilişkiye şans vermeniz. Çoğu psikolog şunu söyler gelin kayınvalide ilişkisi ilk görüştükleri anda şekil bulur. Bizim ilk tanışmamızda benim bazı ön yargılarım yüzünden beni sevmeyeceğini düşünmüştüm. Bunun nedeni şöyle açıklaya bilirim. Kayınvalidem uzun boylu, çok güzel bir bayan. Bense ufak tefek bir kız. O dönemlerde boy kompleksim yüzünden beni sevmez diye düşünüyordum. Oysa ki kendisini tanıdıkça ne kadar yanıldığımı anladım. Kendisinin çok modern, genç ruhlu ve çağdaş bir kadın olduğunu düşünüyorum.
Demek ki önemli olan ön yargılı olmamamız ve ilişkimize şans vermemiz. Bu arada sizinle başka bir şey daha paylaşmak istiyorum, kendisi çok alımlı bir bayan olduğu için (kıskanılacak bir güzellik) o dönemlerde kıskançlık veya diğer kötü duygulara kapılık ilişkimizi kötü etkilene bilirdi. Ben o kötü duyguları seçmektense ne kadar modern ve genç bir kayınvalidem olduğu için gurur duymaya başladım.
Bir başka ve bir o kadar önemli şart saygıdır. Bu saygı elbette karşılıklı olmalıdır. Birbiriniz fikirlerine saygı duymak zorundayız. Unutmamalıyız ki farklı jenerasyonda büyümüş insanlarız. Bu demek oluyor düşüncelerimiz farklı konularda değişik olabilir. Önemli olan diğer tarafın buna saygı duyması, bu taktirde her zaman ortak nokta bulunabilir.
Anlaşmanın bir diğer önemli unsuru bence düşüncelerimizi açıkça ifade etmemizdir. Bir konu hakkında fikriniz farklı mı, bunu açıkça ifade edin. İçinize atmak gelin kayınvalide ilişkinize zarar verebilir. Şimdi gelelim üçüncü şahıslara siz, siz olun sakın başka insanların söylediği sözlerden etkilenerek ilişkinize zarar vermeyin.
Diyelim ki anlaşamıyorsunuz bunu kime faydası, kime zararı olur. Faydasının kimseye olmadığı çok açık bence veya bu soruya benim cevabım bu şekilde. Peki ya zararı kime?
İlk olarak tabi ki de arada kalan erkek zarar görür. Aslında erkeğin işi çok önemli ve zordur. Her zaman dengeyi sağlamak zorundadır. Sizin kötü ilişkiniz onun psikolojisini kötü etkileyebilir. İki çok sevdiğiniz kişi arasında kaldığınız bir düşünün kendinizi nasıl hissedersiniz. Bunun için devreye empati girer. Ne zaman ki empati kurarız o zaman yaşadığımız problemleri daha kolay çözeriz.
Diğer zarar gören kişiler muhakkak çocuklar olur. Daha hayatı anlamaya çalışan çocuklar bu tip çatışmalara anlam veremezler. Nasıl davranmaları gerektiğini bilmedikleri içinde kafaları karışır. Diyelim ki problem yaşamaya devam ediyorsunuz. Bunu çocuklarınıza aktarmayın. Onların sevgisini asla etkilemeyin.
Ve gelelim en çok zarar gören kişilere gelin ve kayınvalide. Psikolojik olarak en çok yorulan ve zarar gören kişiler onlar olur. Bu sadece onları etkilemez. Unutmayalım ki tüm aile bireylerini etkiler.
Karşılıklı anlaşmanın benim nazarımda formülü şudur: beklenti içerisinde olmayın önceden kafanızda senaryolar kurmayın. İlişkinizi kendi seyir şekline bırakın. Birbirinizi tanıma şansı verin. Kendinizi beğendirmeye çalışmayın, olduğunuz gibi davranın. Kendinizi birbirinizle kıyaslamayın.Dışarıdan gelen yönlendirici yorumlara karşı kendinizi kapayın ve ön yargıları unutun. Tabii siz bunları uygulayın demiyorum herkes kendi formülünü kendisi de bulabilir. Anca kendi formülünüzü bulduğunuzda sağlıklı bir ilişki kurabilirsiniz.
Nefi, çok güzel anlatmışsın yine durumu 🙂 valla bende biraz ön yargılıydım, oğlumu alcak yurt dışına gitçek uzaklaştırcak bizden diye beni sevmez istemez diyordum ama tam tersine.. allahım bozmasın 10 yıldır o beni kendi kızı gibi bende onu kendi annem gibi sever sayarım :))